Son günlerin en çok konuşulan cinayeti olan Ayşe Tokyaz davasında ortaya çıkan yeni görüntüler, toplumu derinden sarstı. Olayın 22 Ekim 2023 tarihinde yaşandığı ve genç kadının kaybolduğu gün, çok sayıda güvenlik kamerasının kaydettiği görüntüler, cinayet soruşturmasını yönlendirecek önemli ipuçları sunuyor. Kayıtlar, cinayet sonrası Tokyaz'ın cesedinin bir bavul içerisinde taşındığını açıkça gösteriyor.
25 yaşındaki Ayşe Tokyaz, sosyal medya üzerinden tanıştığı bir kişiyle buluşmak üzere evinden ayrıldı. Genç kızın akşam saatlerinde kaybolduğu haberi, ailesini ve çevresini endişelendirdi. Ayşe Tokyaz’ın kaybolduğuna dair başvurular, polis teşkilatını hemen harekete geçirdi. Olayın ardından yapılan geniş çaplı aramalarda Tokyaz’a ait herhangi bir iz bulunamadığı gibi, genç kadının sosyal medya hesaplarından da bir süre sessizlik hakim oldu.
Cinayet hakkında yürütülen soruşturma, şüphelilerin ifadesiyle derinleşti. Genç kadının sosyal medya aracılığıyla tanıştığı bir kişi, polise verdiği ifadede ilk başta ortadan kaybolma konusunda bilgi vermekten kaçınırken, daha sonra olayın ciddiyetini kavrayarak önemli ipuçları sağlayacak noktaya geldi. Ancak, cinayetle bağlantılı olabileceğinden dolayı hayli şüpheli olarak görülen bir başka kişi daha dâhil oldu.
Olayın aydınlatılması için yürütülen çalışmalarda elde edilen son zamanda çıkan görüntüler, olayın gidişatını tamamen değiştirebilecek nitelikte. Polisin incelediği güvenlik kameraları kayıtları, Ayşe Tokyaz'ın cesedinin bir bavul içinde taşındığını insanların gözleri önüne seriyor. Görüntülerde, olay günü bavul taşımakta olan iki şüpheli, görüntüleri görenlerin tüylerini ürünlerinde diken diken edecek bir vaziyette belli bir hızla hareket ediyorlar. Kayıtlar, şüphelilerin cinayetten birkaç saat sonra olay yerinden uzaklaşmalarına dair detaylar içeriyor.
Bu görüntülerin, davanın ilerleyen aşamalarında güçlü bir delil olabileceği ifade ediliyor. Üstelik, görüntülerdeki kişilerin kimliklerinin belirlenmesi üzerine yoğun çalışmalar yapılırken, polis, tanıkların ifadelerini değerlendirerek olayı aydınlatma çabalarına hız kesmeden devam ediyor. Avukatların ve hukuki uzmanların görüşlerine göre, bu tür görüntüler, mahkemede güçlü bir kanıt değeri taşıyor. Bu nedenle özellikle medyanın ve kamuoyunun bu gelişmelere olan ilgisi daha da artmış durumda.
Ayşe Tokyaz cinayeti, yalnızca kişisel bir trajedi olmanın ötesine geçerek, toplumda kadın cinayetleri ve dizi suçları üzerine tartışmalara yol açtı. Kadınların güvende olmadığını ve haksız yere hayatlarının sona erdiğini savunan aktivistler, olayın ardından sosyal medyadan harekete geçerek "Güvenli Şehir" kampanyaları başlattılar. Toplumun her kesiminden geniş yankı bulan bu çağrılar, hükümeti ve yerel yönetimleri harekete geçirdi. Aile ve çocuklardan sorumlu bakanlıklar, özellikle gençleri hedef alan etkinlikler düzenlemeye ve bu tür durumların önlenmesine yönelik projeler geliştirmeye başladı.
Ayşe Tokyaz cinayeti, sadece bir cinayet davayı değil, aynı zamanda toplumsal bir sorunu da gözler önüne serdi. Görüntüler içerisindeki bavul, sadece bir delil değil; aynı zamanda topyekûn bir sorunun da somut sembolü haline geldi. Kadın cinayetleriyle mücadelede hala çok yol kat edilmesi gerektiği açıkken, bu olayın aydınlatılmasının yanında, toplumun duyarlılığının artması bekleniyor. Yeni gelişmelerin nasıl bir etki yaratacağı ise izlenmeye devam edilecek.
Polisin, görüntüleri inceleyerek olayla bağlantılı şüphelileri tespit etme çabaları devam ediyor. Medya gündeminin bir hayli meşgul ettiği bu cinayet, herkesin bir an evvel aydınlanmasını istediği bir azap haline dönüşmüş durumda. İstanbul'dan farklı illere ulaşan bu davanın, pek çok insan üzerinde bıraktığı etki derinleşiyor. Söz konusu olayın, adalet sisteminin ne denli güçlü olduğunu test ettiği vurgulanıyor ve toplumda kadına yönelik şiddetin önüne geçebilmek adına sağlam bir kimlik oluşturulması gerektiği söyleniyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, Ayşe Tokyaz cinayeti üzerine yürütülen soruşturma, birçok soru işareti barındırsa da, umudun da daima canlı kalması gerektiği aşikâr. Kamuoyunun ve medya kuruluşlarının davaya gösterdiği ilgi, soruşturmanın hız kazanmasında ve faillerin adalet önüne çıkarılmasında etkili olabilir. Ayşe Tokyaz ve onun gibi kaybolmuş veya hayatına son verilmiş diğer kadınlar için adaletin yerini bulmasını umuyoruz.