Kolon kanseri, geleneksel olarak yaşlı bireylerle ilişkilendirilen bir hastalık olmasına rağmen, son yıllarda gençlerdeki görülen vaka sayısında kayda değer bir artış gözlemlenmektedir. Bu durumu daha da endişe verici kılan ise, gençlerin çoğunun bu hastalık hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması ve belirtileri göz ardı etme eğilimidir. Kolon kanseri, toplumdaki en yaygın kanser türlerinden biri olmasının yanı sıra, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ancak, neden gençlerin bu hastalık açısından risk altında olduğu ve bunu nasıl önleyebileceğimiz üzerine bilgi sahibi olmak, hayati önem taşımaktadır.
Kolon kanserinin risk faktörleri arasında genetik yatkınlık, beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı gibi unsurlar yer almaktadır. Özellikle ailede kolon kanseri öyküsü bulunan bireyler, hastalığın gelişme riski açısından dikkatli olmalıdır. Bununla birlikte, düzensiz beslenme alışkanlıkları, aşırı alkol tüketimi, obezite ve fiziksel aktivite eksikliği de risk faktörlerini artırmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, düşük lifli ve yüksek yağlı diyetlerin gençlerde kolon kanseri riskini artırabileceğini göstermektedir. Ayrıca, işlenmiş gıdaların fazla tüketimi de bu hastalığa zemin hazırlamaktadır.
Gençlerin elektronik cihazlara olan bağımlılığı, hareketsiz yaşam tarzını teşvik ederken, fiziksel aktivite eksikliği, obezite oranlarını da artırmaktadır. Obezite, kolon kanseri riskini artıran önemli bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Gençler, kalori alımını kontrol etmezlerse, obez olma ihtimalleri artar ve bu da kanser riskini tetikleyebilir. Günümüzde öğün atlama, hızlı ve hazır gıdalara yönelme gibi alışkanlıklar da gençlerde sağlıklı beslenmeyi zorlaştırmakta ve dolayısıyla sağlık sorunlarını artırmaktadır.
Kolon kanserinin belirtileri çoğu zaman er geç ortaya çıkar, ancak gençler için bu belirtileri göz ardı etmek alışkanlık haline gelebilir. Gençler genellikle sindirim sorunları ya da anüsten kanama gibi belirtileri önemsemezler ve bu da hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Bu bağlamda, sürekli karın ağrısı, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, dışkıda kan, kilo kaybı ve yorgunluk gibi şikayetler varsa bir doktora görünmek hayati önem taşır. Geçmiş yıllarda belirli bir yaş grubundaki bireyler için önerilen tarama testleri, artık genç bireyler için de geçerli olabilir.
Genç yaşta kolon kanseri ile mücadelede erken tanı koymak oldukça önemlidir. Bazı sağlık kuruluşları, 45 yaşını doldurmayan bireylerin dahi tarama testlerinden geçmesini önermeye başlamıştır. Gençlerin, sağlık kontrolü yaptırmaları ve belirtilerinin ciddiye alınarak uzmanlarına danışmaları seksen önemlidir.
Sonuç olarak, her yaştan bireyin sağlık bilincini artırması, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemesi ve kolon kanseri gibi hastalıkların risk faktörlerinin farkında olması oldukça kritiktir. Gençler de dahil olmak üzere herkesin düzenli sağlık kontrolü yaptırması, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemesi ve bu tür hastalıklarla mücadele etme konusunda bilinçlenmesi gerekmektedir. Kolon kanserinde erken tanı, yaşam kurtarabilir; bu nedenle belirtiler göz ardı edilmeden, sağlık profesyonellerine başvurulması şarttır.
Unutulmamalıdır ki, sağlığınız en önemli varlığınızdır ve bu varlığı korumak için atılan her adım, sağlıklı bir gelecek için gereklidir.