İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun son dönemdeki "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" şeklindeki açıklamaları, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu ifadelerle birlikte Gazze'deki insani durum üzerine tartışmalar tekrar alevlendi. Ancak Gazze’deki gerçekler, resmi söylemlerden ve verilere dayalı açıklamalardan daha karmaşık bir tablo sunuyor. Bu haberde Netanyahu’nun açıklamalarını destekleyen ve karşıt görüşleri analiz eden bir araştırma yapıyoruz. Böylece, bölgedeki insani durumu daha iyi anlamaya çalışacağız.
Gazze, uzun yıllardır süren savaş koşulları, ekonomik kısıtlamalar ve kuraklık gibi çeşitli faktörlerin etkisi altında. Birleşmiş Milletler verilerine göre, Gazze'nin 2 milyonun üzerinde bir nüfusu var ve bu nüfusun büyük bir kısmı, temel gıda maddeleri ve su gibi temel gereksinimlerini karşılamakta ciddi sıkıntılar yaşıyor. 2022 yılında yayımlanan raporlara göre, Gazze'deki ailelerin %70'ten fazlası yetersiz beslenme ve gıda güvensizliği yaşarken, bu oran her geçen yıl artış göstermektedir. Ayrıca, BM’nin bir diğer raporu, Gazze'deki çocukların neredeyse yarısının yetersiz beslenme sorunları ile karşılaştığını ortaya koyuyor. Bu bağlamda, Netanyahu’nun "kimse açlıktan ölmüyor" ifadesi, birçok uzmana göre gerçeklerle örtüşmemektedir.
Gazze’de yaşayan birçok tanık, Netanyahu’nun açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını savunuyor. Elif, 34 yaşında bir anne ve 3 çocuk sahibidir. "Her gün çocuklarıma ne yedireceğimi düşünüyorum. Pazara gittiğimde, aldığım gıdalar çoğu zaman yetersiz ve kalitesiz. Açlık sınırında yaşıyoruz." diyor. Ayrıca, Ahmet adında 16 yaşında bir genç ise: "Arkadaşımın ailesi gıda madde bulamadıkları için haftalarca aç kaldı. Çoğu zaman sadece ekmek yiyebiliyoruz." ifadelerini kullanıyor. Bu tür tanıklıklar, bölgedeki gerçek durumu gözler önüne seriyor ve insani krizin boyutlarını daha da derinleştiriyor.
Netanyahu'nun açıklamaları yalnızca eleştirmenler tarafından değil, aynı zamanda eğitimli analistler ve insani yardım kuruluşları tarafından da sorgulanıyor. Örneğin, uluslararası insani yardım kuruluşu Oxfam, Gazze'deki ağır yaşam koşullarının ve yetersiz sağlık hizmetlerinin neden olduğu sonuçları vurgulayarak, beklenenden çok daha fazla insanın temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiğini bildirdi. Oxfam, "Gazze'deki 2,1 milyon insandan yaklaşık %80'i insani yardıma muhtaç durumda" ifadesini kullanarak, beslenme yetersizliği ve sağlık hizmetlerine erişim sorununu gündeme taşıdı.
Sonuç olarak, Netanyahu’nun "Gazze'de kimse açlıktan ölmüyor" açıklaması, birçok gerçek verilerin göz ardı edildiği bir söylem olarak değerlendiriliyor. Uluslararası toplumun, Gazze’deki insani durumu anlaması ve böyle bir krizin çözüm yollarını araştırması her zamankinden daha gerekli hale gelmiştir. Gazze halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi için acil ve kapsamlı insani yardımların büyük bir öncelik olması gerektiği açıkça ortada.